-
1 geçim derdi
борьба́ за сре́дства к жи́зни -
2 geçim derdi
struggle to earn a living -
3 geçim
geçim Lebensunterhalt m, Unterhalt m; (gegenseitiges) Einvernehmen;geçim derdi (die) Sorge um das tägliche Brot;geçim düzeyi Lebensstandard m;geçim endeksi Existenzminimum n;geçim kapısı gute Stellung;geçim seviyesi Lebensstandard m;geçim yolu gute Einnahmequelle;geçimini çıkartmak (oder kazanmak, sağlamak) seinen Lebensunterhalt verdienen -
4 geçim
1) сре́дства к существова́нию, прожи́точные сре́дстваgeçimini çıkartmak — добыва́ть себе́ сре́дства к существова́нию
geçim sağlamak — обеспе́чивать сре́дства к существова́нию
2) жизнь, существова́ниеgeçim derdi — забо́та о повседне́вной жи́зни, забо́та о хле́бе насу́щном (о куске́ хле́ба)
geçim endeksi или geçim masrafı — прожи́точный ми́нимум
geçim seviyesi — жи́зненный у́ровень; у́ровень жи́зни
geçim şartları — усло́вия жи́зни (бы́та), бытовы́е усло́вия
geçim vasıtaları — прожи́точные сре́дства, сре́дства к существова́нию
geçim zorluğu — жи́зненные затрудне́ния (тру́дности)
3) лад, единоду́шие [взаи́мное] согла́сие, мирaralarında geçim yok — ме́жду ни́ми нет согла́сия, они́ не ла́дят друг с дру́гом
-
5 geçim
1. a living, livelihood. 2. getting along with one another, harmony. - derdi the struggle to make a living. - dünyası. proverb 1. In this world you have to think first of how you´re going to support yourself. 2. One must try to get along with others. - genişliği affluence and ease. - indeksi cost of living index. - kapısı place where one earns one´s living. - masrafı cost of living. - sıkıntısı/zorluğu bad straits. - yolu means of livelihood, bread and butter.
См. также в других словарях:
geçim derdi — is. Geçim sıkıntısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçim — is. 1) Geçinme işi, geçinme araçları, geçinme, maişet 2) Anlaşma, uyum Aralarında geçim yok. Birleşik Sözler geçim derdi geçim dünyası geçim kapısı geçim sıkıntısı geçim yolu … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçim sıkıntısı — is. Geçinmede çekilen güçlük, geçim derdi, geçim zorluğu İlk kez kiralık bir evde yaşayacaktı, dulluğun ve geçim sıkıntısının ne demek olduğunu öğrenecekti. A. Kulin … Çağatay Osmanlı Sözlük
boğaz derdi — is. 1) Geçim için uğraşma 2) Yemek pişirme, hazırlama sıkıntıları … Çağatay Osmanlı Sözlük
ASUM — Geçim derdi için çok çalışan kimse … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
dert — is., di, Far. derd 1) Üzüntü Gündüz ya bir yere sokulup uyur ya sessiz sedasız sokaklarda dolaşır. Fakat akşam oldu mu derdi teper. H. E. Adıvar 2) Hastalık Hastayım derdime verem diyorlar. F. N. Çamlıbel 3) Ağrı 4) mec. Sorun, kaygı Ne var ki… … Çağatay Osmanlı Sözlük
BEJENDÎ — f. Geçim darlığı. Maişet derdi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük